26 Aralık 2016 Pazartesi

duydunuz mu? öğrenciler de insanmış!

okulun en kötü özelliği ne biliyor musunuz? hayatında okul dışında kullanmayacağın bilgileri, akıl ve beden sağlığının üstünde tutuyor olmaları. bir sonraki güne verdikleri ödevleri, önceki gün verdikleri ödevleri yapmak için uyuyamadığın uykuyu uyuduğun için yapamıyorsun, ve bunun sonucunda sorumsuz oluyorsun. 7 ders üst üste yabancı dil gördükten sonra eve gidince,  öğrendiğin her şey birbirine karıştığı için başın ağrıyor, ve bunun sonucunda ödevin eksik veya yanlış oluyor çünkü o sırada "-ir" ekli fiiller ve "-re" ekli fiillerin geçmiş zamandaki kullanışlarını hatırlamaya çalışıyorsun. zaten 8.15'te başlayan okuluna, 7.15'te alan ve 7.55'te bırakan servisine 6.30'da uyanmak için uykunu yarım yamalak alıyorsun ve bunun sonucunda olan yorgunluğun ve halsizliğin öğretmene hakaret olarak algılanıyor.
bu yazıyı kimler okur bilmem ama, okuyanlar için söylüyorum: eğitim sistemi hazırlanırken ne düşünülüyordu bilmiyorum ama biz öğrenciler, robot değiliz. duyguları ve sınırları olan canlılarız. ayrıca yaşımız dolayısıyla bu sınırlar yeni yeni oluşmakta, hislerimiz genellikle çığırdan çıkmaktadır. o yüzden rica ediyorum, eğitimi alanın kimler olduğunu unutmayın. biraz bizi anlamaya çalışın. derste hep anlattığınız o muhteşem empati gücünü bizim üzerimizde kullanın.

sevgiler,
küçük organızma topluluğu